NFT’nin Gelişimi ve Vergilendirilmesi Üzerine Genel Değerlendirme

Abdülcelil Gazioğlu ve Ahmet Özen tarafından kaleme alınan “NFT’nin Gelişimi ve Vergilendirilmesi Üzerine Genel Değerlendirme” makaleyi inceleyebilirsiniz.

Özet: Her geçen gün hayatın içinde daha fazla yer almaya başlayan dijital teknolojiler bugünün dünyasında köklü değişiklikler yapmaya devam etmektedir. Kripto paralar gibi NFT’ler de bu yeni dünyanın hızla kabul gören önemli faktörlerinden biri olmuştur. 2017 yılında üretilmeye başlanan ve 2021 yılında popülerleşerek çok kısa sürede milyarca dolarlık işlem hacmine ve yüz milyonlarca üretici ve kullanıcıya ulaşan NFT dünyası uzmanların da dikkatini çekmeye başlamıştır. Bu çalışmada NFT’nin tanımı yapılarak diğer tokenlerden ayrıldığı karakteristik özellikleri anlatılmıştır. 2021 yılında göstermiş olduğu olağanüstü işlem hacmi ve tanınırılığındaki artış ele alındıktan sonra NFT üretimi ve alım-satım işlemlerinin arkasındaki teknolojik altyapı açıklanmıştır. NFT’lerin gelişimi anlatıldıktan sonra ise bu yeni dijital teknolojinin tanımlanması, vergilendirilmesi ve kontrol edilmesi amacıyla yapılan yasal düzenlemelerden bahsedilmiştir. NFT teknolojinin gelecekte aktif olarak kullanılması öngörülen Metaverse ortamı kapsamında bir öngörü ortaya koyulmuştur.

İkinci milenyumdan itibaren geçen 22 yıllık dönemde daha önceden hiç bilinmeyen birçok yeni uygulama yaşamımızı etkisi altına almıştır. Gerek sosyal gerekse iktisadi açıdan birçok yenilik artık yaşamımızın vazgeçilmez parçası haline gelmiştir. Örneğin metaverse, kripto para ve nihayet NFT’ler yazılı ve görsel basında sıkça yer bulmaktadır. Elbette bu durum kamu otoriteleri tarafından da dikkatle takip edilmeye ve konu hukuki açıdan ele alınmaya başlanmıştır. Bu süreçte mevcut kamu mevzuatı ile ortaya çıkan gelişmeler kontrol edilmeye çalışılmış ve yetersizlikler durumunda kısmi düzenlemelere gidilmeye başlanmıştır. Ancak karar alıcıların dijital çağdaki gelişmelere uzman gözüyle hakim olabildiklerini söylemek çok da yerinde değildir. Hatta dijital çağın kazanımlarından biri olan NFT’lerin devletler açısından henüz yeterince kavranabildiğini söylemek de mümkün değildir. Buna karşın nerede olursa olsun bir faaliyetten eğer bir kazanç elde ediliyorsa devlet otoritesinin bu alanda meşru egemenlik gücünü göstermesi makul bir gerekçe oluşturmaktadır. Devletlerin NFT’leri vergilendirmeye çabalarına girmesi iki nedenden ötürü zaruridir. Bunlardan biri buradan elde edilen kazanç ve iratlardan vergi alabilmek; ikincisi ise bu alanları kontrol ederek devlet otoritesini hissettirebilmektir. İşte bu doğrultuda öncül uygulama ABD’de başlamıştır. Ülkede 2021 yılı sonu itibariyle bir dizi yasal düzenlemeye gidilerek NFT’lerden elde edilebilecek muhtemel gelirlerin mevcut vergi anlayışına uygun şekilde hangi gelir unsurlarına girebilecekleri ve nasıl vergi alınabileceği yönünde düzenlemeye gidilmiştir. ABD’de NFT’lere yönelik getirilmiş olan yasal düzenleme diğer ülkeler açısından öncül nitelik taşısa da geleneksel vergi mevzuatı bağlamında getirilen düzenlemeler ile bu alan vergilendirilmeye çalışılmaktadır. Yani NFT’lerin alım-satımı üzerinden elde edilecek gelirlerin belirli bir sınırın üzerinde kalması halinde IRS’e bildirilmesi ve bu gelirlerin değer artışı ya da serbest meslek kazancı olarak vergilendirilebilmesi mümkün olabilmektedir. Ancak uygulamada asıl çözülmesi gereken hususlardan biri NFT alım ve satımı yapan kişilerin vergi denetim elemanları ile nasıl denetlenebilecekleri, gerçekte elde ettikleri kazançların ne kadar olduğu ve NFT’lerin ne tür gelirlere konu olabileceklerinin yeterince anlaşılabilir olup olmadığıdır. Yani NFT ve yeni dijital araçlar çok yeni bir konu olup sürekli artan hacimleri ve farklılaşabilen ticari işlemleri bulunduğu dikkate alındığında, mutlaka bu alanlarda istihdam edilecek kişilerin dijital dünyayı bilen ve takip edebilecek niteliklere sahip kişiler olması gerekmektedir. Belki de bundan sonra vergi denetim elemanlarının hem çok iyi bilgisayar yazılımcıları olmaları hem de vergi mevzuatını bu alanlara adapte edebilecek kişilerden oluşması sağlanmalıdır. Bunun için üniversitelerde ilgili bölümler arasında ortak eğitim programları oluşturulmalıdır. Muhtemeldir ki bu eğitimleri alan ve gerekli mesleki sınavları kazanarak vergi denetim elemanı niteliği kazanan bu tür uzmanlardan alınacak geri bildirimler ile dijital alanların etkin şekilde nasıl vergilendirilebileceği daha iyi anlaşılabilir. IRS’in uygulamaya başladığı bu tür düzenlemeler bir yerden başlamamız gerektiği konusunda bizleri uyardığı ve bu yönde farkındalık oluşturduğu için son derece kıymetlidir. Elbette bu tür çabalar devletlerin dijital dünyada varlıklarını koruyabilmeleri ve otoritelerini hissettirebilmeleri açısından da gereklidir. Sonuç olarak gerek devletin egemenlik gücünün simgelerinden biri olan vergilendirilme yetkisinin devamlılığı gerekse NFT’lerden elde edilen gelirlerin etkin şekilde vergilendirilebilmesi açısından her devlet kendi yasal mevzuatlarını özellikle de bu dijital alana hakim uzmanların görüşlerine başvurarak düzenlemeli ve dijital ekonomiye yönelik özel bir vergi mevzuatı oluşturmalıdır. Dijitalleşmenin her geçen gün hayatımızda daha fazla yer alması ve özellikle metaverse ile sanala evrenlerin oluşturulmaya başlanması geleceğin nasıl olacağı hakkında çok önemli ipucu vermektedir. Merkeziyetsizliğin temelini atan blokzinciri teknoljisinin en yeni ürünü olan NFTleri anlamak ve ekonomik etkilerini ölçerek önlemler almak günümüzün önemli maddelerinden biri yarının mecburiyeti olacaktır. Metaverse ekosisteminin önemli aktörlerinden biri olacak NFTlere yönelik yapılan mevzuat hazırlıkları ve vergilendirme çalışmaları insanlığı sanal dünyaya taşıyacak metaverse ekosistemine hazırlanmanın ön adımlarından biri olacaktır.

Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/pub/izsbd/issue/68873/1107237